İYİ Parti İiderinden sert sözler: Cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum

Gündem 19.04.2025 - 15:27, Güncelleme: 19.04.2025 - 15:27 308 kez okundu.
 

İYİ Parti İiderinden sert sözler: Cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum

İYİ Parti lider Müsavat Dervişoğlu siyasette devam eden "Cunta" polemiği ile ilgili sert konuştu. Dervişoğlu, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum" dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e 'cunta' sözleri nedeniyle tazminat davası açmıştı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Lideri Özgür Özel'in iktidara yönelik 'cunta' söylemine ilişkin, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum. Cunta, askeri bir darbe sonucunda iş başına gelmeyi planlayan yapıyı tanımlar. AK Parti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir iktidardır ama AK Parti’nin iktidar olabilmesinin yol taşları farklı farklı yöntemlerle döşenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bile referandumdan çıktığı dönem olağanüstü hâl şartlarında inşa edilmiştir" dedi.   "CHP KAYYUM ATAMAYI AKILDAN GEÇİRMEK BİLE SİYASİ BİR ÇILGINLIK" Dervişoğlu, katıldığı TV programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. CHP'ye yönelik kayyum iddialarını değerlendiren Dervişoğlu, "CHP'ye kayyum ataması gündeme geldiğinde CHP'ye bırakın kayyum atamayı, bunun düşünülmesinin bile çılgınlık olacağını ifade etmiştim ama Türkiye'de olmayacak bir iş yokmuş gibi bakmak lazım. Hala ilk gün bulunduğum yerdeyim. CHP'yi kayyum atamayı akıldan geçirmek bile bir siyasi çılgınlıktır" vurgusunda bulundu. CAN ATALAY KARARININ TBMM'DE OKUNMASI Can Atalay hakkında AYM kararını Meclis’te okutan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca'nın bir daha Meclis’i yönetmemesi kararı alındığını ı hatırlatılan Dervişoğlu, "Burada asıl ele alınması icap eden şey; yasama ve yargının yetkilerinin çatışıyor olması halidir. Yasama yetkisi TBMM’dedir ama TBMM’nin çıkardığı yasalarla karar veren mahkemeler TBMM’ye ayar vermeye kalkışmışlardır geride bıraktığımız dönemde. Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi ile alakalı olarak yaşanan tartışmalar AYM’nin hak ihlali kararı ile bana göre ortadan kalmıştır. Çünkü AYM bu kararı aldıktan sonra TBMM’de okutulması icap eden karar AYM’nin kararıdır. Ama Yargıtay, AYM’nin kararını yok sayacak ve o kararı alan üyeleri mahkemeye verecek kadar gemi azıya almıştır" dedi. AYM kararının TBMM Başkanı tarafından okutulması gerektiğini belirten Dervişoğlu, en başından itibaren bir hukuksuzluk yaşandığını savundu. Dervişoğlu, İmamoğlu hakkındaki soruşturma için "Hepimiz bu hukuki mi siyasi mi diye tartışıyoruz. Bu bile Türkiye açısından çok enteresan bir tartışma. Eğer bu soruşturma hukuki ise usulüne uygun mu bakılması gerekir. Ama soruşturmadan önce bir diploma iptali söz konusu. Bu iptal, soruşturmanın zamanlaması açısından birtakım tartışmaları beraberinde getirdi ve bu soruşturmanın siyasi müdahale barındıran bir soruşturma olduğu gerçeği ile buluşturdu. Bu soruşturmanın hayata geçirilmesi, zamanlaması ve diğer olaylarla bağlantılandırılması hali siyaseten de bu kararı alan insanları zor duruma düşürüyor. Türkiye’nin birçok belediyesinde yolsuzluk iddiası varken sadece İstanbul’a yöneltilmiş bu soruşturmaları masum gösteremezler" değerlendirmesini yaptı. "TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE" AÇIKJLAMASI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Turpun büyüğü heybede’ çıkışına dair Dervişoğlu, "Turp bir hukuki soruşturmada pazarın konusu edilerek yargını sofrasına indirilmiyorsa o zaman bazı delillerinin siyasiler açısından şantaj amaçlı kullanılabilme ihtimali de beraberinde geliyor. Siz elinizde deliller yetersizken birilerini talimatıyla düğmeye basıp birilerinin önünü kesme amaçlı yapıyorsunuz hissiyatı oluşuyor. Türkiye’de zaten en çok zedelenen duygulardan biri adalet, bu da adalet duygusunun zedelenmesine vesile oluyor" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmamoğlu soruşturmasına dair açıklamasına da işaret eden Dervişoğlu, "İktidara yakın çevrelerde de buna yakın kaygıların yaşandığını söyleyebiliriz" ifadesini kullandı. "BOYKOT ANAYASAL HAKTIR" İmamoğlu’nun tutuklanması ardından CHP’nin gündeme getirdiği boykot kararı sorulan Dervişoğlu, "Boykot bir anayasal haktır. Sizin de benim de mal alma ya da almama gibi bir hakkım var. Boykot ekonomiyi zor duruma düşürmek için dış güçlerin talimatı ile yapılmış bir şey gibi sunulursa bunun gerçekliği tartışma konusu olur. Sayın Özgür Özel ve CHP, bir haksızlığa inanıyor ve bunun bertaraf etme noktasında anayasanın kendisine tanıdığı haklardan yararlanma eğilimi sergiliyor" şeklinde konuştu. Boykot yerine daha çetin bir mücadelenin tercih edilebileceğini söyleyen Dervişoğlu, "Başka bir yöntem bulurum ama ‘neden böyle yaptınız’ diye de kimseyi eleştirmem. Mesela, ‘Belediyeye kayyum atanmaması için şunu yaptım’. Sen benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mı almışsın; kayyum atasan ne, atamasan ne" diye ekledi. "CUNTA TANIMLAMASINI EKSİK VE YETERSİZ BULURUM" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iktidara yönelik 'cunta' çıkışıyla başlayan tartışmalara dair Dervişoğlu, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum. Cunta, askeri bir darbe sonucunda iş başına gelmeyi planlayan yapıyı tanımlar. AK Parti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir iktidardır ama AK Parti’nin iktidar olabilmesinin yol taşları farklı farklı yöntemlerle döşenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bile referandumdan çıktığı dönem olağanüstü hâl şartlarında inşa edilmiştir. Ayrıca bu sistemi değişikliğinin yaşama geçirilmesinin gerekçesi de zaten; ‘birtakım yetkileri cumhurbaşkanı kullanıyor, bu yetkileri hukukileştirmek adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin gerekliliği ifade edilerek yola çıkılmıştır. Olağanüstü hâl şartlarında bir referandum gerçekleştirilmiştir. Mühürsüz zarflar geçerli kabul edilmiştir. Seçimler elbette millet iradesini yansıtır ama doğru yöntemlerin kullanılmaması söz konusu ise referandumun şaibeli olduğunu söylemek mümkündür... " değerlendirmesini yaptı. "Bu iktidar bana göre cunta değildir ama öyle uygulamaları vardır ki cunta yöntemlerine rahmet okutur" diyen Dervişoğlu, özellikle sistem değişikliği sonrası değiştirilen anayasa maddelerinden hareketle iktidarın bir kayyum gibi devletin başına çöktüğü kanaatini taşıdığını vurguladı. "İTTİFAKLAR BUGÜNÜN TARTIŞMA KONUSU DEĞİL" CHP Genel Başkanı Özel’in seçimlere yönelik ittifak söylemi sorulan Dervişoğlu, "Bunları şimdiden konuşmanın zamanlamasını uygun olduğu kanaatini taşımıyorum. Bütün bu tartışmalar kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı gerçeğinden hareketle yaşanıyor. Ben şu anda Türkiye’nin hali ne olacak, emeklinin hali ne olacak, vize kuyruklarında istikbal arayan geçlerin hali ne olacak, toprağa verdiği emeğin karşılığını alamayan çiftçinin hali ne olacak diye düşünüyorum. Şimdi bir ittifak söz konusu olabilir mi? Bu zamanlama açısından tartışılmaya değer bir konu değil. Bugünün tartışma zemininde bunu değerlendiremeyiz" dedi.
İYİ Parti lider Müsavat Dervişoğlu siyasette devam eden "Cunta" polemiği ile ilgili sert konuştu. Dervişoğlu, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum" dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e 'cunta' sözleri nedeniyle tazminat davası açmıştı.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Lideri Özgür Özel'in iktidara yönelik 'cunta' söylemine ilişkin, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum. Cunta, askeri bir darbe sonucunda iş başına gelmeyi planlayan yapıyı tanımlar. AK Parti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir iktidardır ama AK Parti’nin iktidar olabilmesinin yol taşları farklı farklı yöntemlerle döşenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bile referandumdan çıktığı dönem olağanüstü hâl şartlarında inşa edilmiştir" dedi.

 

" CHP KAYYUM ATAMAYI AKILDAN GEÇİRMEK BİLE SİYASİ BİR ÇILGINLIK"

Dervişoğlu, katıldığı TV programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. CHP'ye yönelik kayyum iddialarını değerlendiren Dervişoğlu, "CHP'ye kayyum ataması gündeme geldiğinde CHP'ye bırakın kayyum atamayı, bunun düşünülmesinin bile çılgınlık olacağını ifade etmiştim ama Türkiye'de olmayacak bir iş yokmuş gibi bakmak lazım. Hala ilk gün bulunduğum yerdeyim. CHP'yi kayyum atamayı akıldan geçirmek bile bir siyasi çılgınlıktır" vurgusunda bulundu.

CAN ATALAY KARARININ TBMM'DE OKUNMASI

Can Atalay hakkında AYM kararını Meclis’te okutan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca'nın bir daha Meclis’i yönetmemesi kararı alındığını ı hatırlatılan Dervişoğlu, "Burada asıl ele alınması icap eden şey; yasama ve yargının yetkilerinin çatışıyor olması halidir. Yasama yetkisi TBMM’dedir ama TBMM’nin çıkardığı yasalarla karar veren mahkemeler TBMM’ye ayar vermeye kalkışmışlardır geride bıraktığımız dönemde. Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi ile alakalı olarak yaşanan tartışmalar AYM’nin hak ihlali kararı ile bana göre ortadan kalmıştır. Çünkü AYM bu kararı aldıktan sonra TBMM’de okutulması icap eden karar AYM’nin kararıdır. Ama Yargıtay, AYM’nin kararını yok sayacak ve o kararı alan üyeleri mahkemeye verecek kadar gemi azıya almıştır" dedi. AYM kararının TBMM Başkanı tarafından okutulması gerektiğini belirten Dervişoğlu, en başından itibaren bir hukuksuzluk yaşandığını savundu.

Dervişoğlu, İmamoğlu hakkındaki soruşturma için "Hepimiz bu hukuki mi siyasi mi diye tartışıyoruz. Bu bile Türkiye açısından çok enteresan bir tartışma. Eğer bu soruşturma hukuki ise usulüne uygun mu bakılması gerekir. Ama soruşturmadan önce bir diploma iptali söz konusu. Bu iptal, soruşturmanın zamanlaması açısından birtakım tartışmaları beraberinde getirdi ve bu soruşturmanın siyasi müdahale barındıran bir soruşturma olduğu gerçeği ile buluşturdu. Bu soruşturmanın hayata geçirilmesi, zamanlaması ve diğer olaylarla bağlantılandırılması hali siyaseten de bu kararı alan insanları zor duruma düşürüyor. Türkiye’nin birçok belediyesinde yolsuzluk iddiası varken sadece İstanbul’a yöneltilmiş bu soruşturmaları masum gösteremezler" değerlendirmesini yaptı.

"TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE" AÇIKJLAMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Turpun büyüğü heybede’ çıkışına dair Dervişoğlu, "Turp bir hukuki soruşturmada pazarın konusu edilerek yargını sofrasına indirilmiyorsa o zaman bazı delillerinin siyasiler açısından şantaj amaçlı kullanılabilme ihtimali de beraberinde geliyor. Siz elinizde deliller yetersizken birilerini talimatıyla düğmeye basıp birilerinin önünü kesme amaçlı yapıyorsunuz hissiyatı oluşuyor. Türkiye’de zaten en çok zedelenen duygulardan biri adalet, bu da adalet duygusunun zedelenmesine vesile oluyor" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmamoğlu soruşturmasına dair açıklamasına da işaret eden Dervişoğlu, "İktidara yakın çevrelerde de buna yakın kaygıların yaşandığını söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.

"BOYKOT ANAYASAL HAKTIR"

İmamoğlu’nun tutuklanması ardından CHP’nin gündeme getirdiği boykot kararı sorulan Dervişoğlu, "Boykot bir anayasal haktır. Sizin de benim de mal alma ya da almama gibi bir hakkım var. Boykot ekonomiyi zor duruma düşürmek için dış güçlerin talimatı ile yapılmış bir şey gibi sunulursa bunun gerçekliği tartışma konusu olur. Sayın Özgür Özel ve CHP, bir haksızlığa inanıyor ve bunun bertaraf etme noktasında anayasanın kendisine tanıdığı haklardan yararlanma eğilimi sergiliyor" şeklinde konuştu.

Boykot yerine daha çetin bir mücadelenin tercih edilebileceğini söyleyen Dervişoğlu, "Başka bir yöntem bulurum ama ‘neden böyle yaptınız’ diye de kimseyi eleştirmem. Mesela, ‘Belediyeye kayyum atanmaması için şunu yaptım’. Sen benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mı almışsın; kayyum atasan ne, atamasan ne" diye ekledi.

" CUNTA TANIMLAMASINI EKSİK VE YETERSİZ BULURUM"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iktidara yönelik 'cunta' çıkışıyla başlayan tartışmalara dair Dervişoğlu, "Ben cunta tanımlamasını eksik ve yetersiz bulurum. Cunta, askeri bir darbe sonucunda iş başına gelmeyi planlayan yapıyı tanımlar. AK Parti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir iktidardır ama AK Parti’nin iktidar olabilmesinin yol taşları farklı farklı yöntemlerle döşenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bile referandumdan çıktığı dönem olağanüstü hâl şartlarında inşa edilmiştir. Ayrıca bu sistemi değişikliğinin yaşama geçirilmesinin gerekçesi de zaten; ‘birtakım yetkileri cumhurbaşkanı kullanıyor, bu yetkileri hukukileştirmek adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin gerekliliği ifade edilerek yola çıkılmıştır. Olağanüstü hâl şartlarında bir referandum gerçekleştirilmiştir. Mühürsüz zarflar geçerli kabul edilmiştir. Seçimler elbette millet iradesini yansıtır ama doğru yöntemlerin kullanılmaması söz konusu ise referandumun şaibeli olduğunu söylemek mümkündür... " değerlendirmesini yaptı.

"Bu iktidar bana göre cunta değildir ama öyle uygulamaları vardır ki cunta yöntemlerine rahmet okutur" diyen Dervişoğlu, özellikle sistem değişikliği sonrası değiştirilen anayasa maddelerinden hareketle iktidarın bir kayyum gibi devletin başına çöktüğü kanaatini taşıdığını vurguladı.

"İTTİFAKLAR BUGÜNÜN TARTIŞMA KONUSU DEĞİL"

CHP Genel Başkanı Özel’in seçimlere yönelik ittifak söylemi sorulan Dervişoğlu, "Bunları şimdiden konuşmanın zamanlamasını uygun olduğu kanaatini taşımıyorum. Bütün bu tartışmalar kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı gerçeğinden hareketle yaşanıyor. Ben şu anda Türkiye’nin hali ne olacak, emeklinin hali ne olacak, vize kuyruklarında istikbal arayan geçlerin hali ne olacak, toprağa verdiği emeğin karşılığını alamayan çiftçinin hali ne olacak diye düşünüyorum. Şimdi bir ittifak söz konusu olabilir mi? Bu zamanlama açısından tartışılmaya değer bir konu değil. Bugünün tartışma zemininde bunu değerlendiremeyiz" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve meydantv.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.