İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında Silivri’de tutuklu bulunan 14 kişi farklı cezaevlerine nakledildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, söz konusu sevklerin güvenlik ve soruşturma süreçlerinin sağlıklı yürütülmesi amacıyla yapıldığını açıkladı.

Bakan Tunç, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Marmara Ceza İnfaz Kurumları’nda tutuklu bulunan 14 kişinin, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 53. maddesi uyarınca başka ceza infaz kurumlarına gönderildiğini duyurdu.

Tunç açıklamasında, nakil kararının hem güvenlik gerekçeleri hem de soruşturmanın etkinliği için alındığını belirterek, “Savunma hakkının kısıtlandığı” yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, söz konusu kişilerin çevre illerdeki cezaevlerine dağıtıldığını belirterek bu uygulamanın "adil yargılama ilkesine aykırı" olduğunu savundu.

Günaydın, “Tutukluların bir kısmının avukatları aynı. Önceden Silivri’de görüşme yapılabiliyorken şimdi avukatlar farklı illerdeki cezaevlerini dolaşmak zorunda kalacak. Bu da savunma hakkını fiilen zorlaştırır” dedi.

CHP kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, tutuklular şu şekilde farklı cezaevlerine sevk edildi:

Murat Ongun ve Hüseyin Köksal – Çorlu

Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin, Tuncay Yılmaz – Tekirdağ

Fatih Keleş, Necati Özkan, Serdal Taşkın – Kocaeli

Fatoş Ayık – Gebze

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Samsun’daki mitingde yaptığı açıklamada, nakillerin amacının tutuklular arasında iletişimi koparmak olduğunu öne sürdü. “Her biri başka cezaevine gönderilerek, bire bir temas kurulup sözde iş birliği teklif edilecek” dedi.

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz de, 12 Nisan gecesi X hesabından yaptığı açıklamada, bazı isimlerin sağlık kontrolünden geçirildiğini ve sabah saatlerinde sevk edileceklerinin kendilerine bildirildiğini aktardı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu adına yönetilen sosyal medya hesabından yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı:

“Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi?”

Adalet Bakanlığı, tüm bu eleştirilere karşın uygulamanın mevzuata uygun, rutin bir işlem olduğunu savunuyor. Tartışmalar ise siyasi ve hukuki boyutlarıyla büyüyerek devam ediyor.